Karadağ ile Türkiye arasında turizm ve ekoloji alanında işbirliğinin, Türk yatırımcıları çekmenin ve turistlerin mümkün olan en önemli gelişi için koşullar yaratmanın öneminden bahsettiler. Büyükelçi Kalkavan, özellikle atık yönetimi konusunda iş birliğine ilgi duyduklarını belirterek, Uluslararası İşbirliği ve Kuruluşlar Ajansı (TİKA) ile Çevre Koruma Ajansı’nın başarılı işbirliklerini hatırlattı. Duyuruda belirtildiği gibi Martinović, Kuzey Turizm, Ekoloji ve Sürdürülebilir Kalkınma Bakanlığı’nın, özellikle Karadağ’ın 27. fasılın kapanmasıyla karşı karşıya olduğunu ve bu konuda başarıya ulaştığını dikkate alarak ekoloji ve çevre koruma alanında işbirliğine açık olduğunu söyledi. Bir sonraki Avrupa Komisyonu Raporu (EC) için daha iyi sonuçlar. Turizmden bahseden muhataplar, iki ülkenin turistlere yıl boyunca ilgi çekici içerikler sunabilmesi nedeniyle iyileştirme yapılabilecek alanlar olduğunu değerlendirdi. “Her iki ülkenin de Balkanlar ve Akdeniz’in doğal güzellikleri ve çeşitliliği ile öne çıktığı ve kurumların ekonomik kalkınmayı derinleştirme yönündeki karşılıklı kararlılıkları dikkate alındığında, Karadağ ile Türkiye arasında turizm alanında işbirliği perspektifi iyidir.” Martinović, “Her alanda bağları güçlendirin ve ikili işbirliğini geliştirin” dedi. Türk yatırımcıların Karadağ’daki yatırımlarına ilişkin ekonominin ve istihdamın güçlenmesini sağlayan önceki olumlu deneyimler vurgulandı. Karadağ’ın güneyi ile aynı potansiyele sahip olan kuzeyin de gelişmesi konuşuldu ve muhataplar işbirliği için alan olduğu değerlendirmesinde bulundu. Kalkavan, Bakan Martinović’e, kuzeyin önemini ve potansiyelini fark ederek Türk yatırımcıları Žabljak, Kolaşin, Bijelo Polje ve Rožaje’ye yönlendirdiklerini bildirdi. Martinović, “Yasalara göre faaliyet göstermek isteyen tüm yatırımcıların, özellikle de yatırımları Karadağ’ın yatırımın gerekli olduğu bölgelerine yönelik olduğunda ülkemize memnuniyetle karşılanacağını tekrar ediyorum” dedi. Bakan ayrıca Turkcham’ın Karadağ’daki çalışmalarını da bildiğini ve takip ettiğini belirtti. Toplantının ardından büyükelçi, toplantının başarılı bir işbirliği için sadece bir başlangıç olmasını beklediğini belirterek, resepsiyona teşekkür etti.   Ambasador Kalkavan je kazao da su posebno zainteresovani za saradnju u dijelu upravljanja otpadom i podsjetio na uspješnju saradnju Agencije za međunarodnu saradnju i organizacija (TIKA) i Agencije zaštititu životne sredine.   Kako navode u saopštenju, Martinović je rekao da je Ministarstvo turizma, ekologije, održivog razvoja sjevera otvoreno za saradnju u oblasti ekologije i zaštite životne sredine, posebno uzimajući u obzir da je pred Crnom Gorom zatvaranje Poglavlja 27 i postizanje boljih rezultata za naredni Izvještaj Evropske Komisije (EK).   Govoreći o turizmu, sagovornici su ocijenili da postoji prostor za napredovanje, jer dvije zemlje mogu turistima da ponude interesantan sadržaj preko cijele godine.   “Pespektiva saradnje Crne Gore i Turske u oblasti turizma je dobra, imajući u vidu činjenicu da obje zemlje odlikuju prirodne ljepote i raznolikost Balkana i Mediterana, te obostarnu opredijeljenost institucija za produbljivanje ekonomske povezanosti i unapređenja bilateralne saradnje u svim oblastima”, rekao je Martinović.   Istaknuta su i dosadašnja pozitivna iskustava kada je riječ o ulaganju turskih investitora u Crnu Goru koja vode jačanju ekonomije i zapošljavanjima. Bilo je riječi i o razvoju sjevera koji ima jednak potencijal kao i jug Crne Gore, a gdje su sagovornici ocijenili da postoji prostor za saradnju.   Kalkavan je informisao ministra Martinovića da su, prepoznajući značja i potencijal sjevera, uputili turske investiitore na Žabljak, u Kolašin, Bijelo Polje i Rožaje.   “Ponavljam da su svi investitori, koji žele da posluju u skladu sa zakonom, i više nego dobrodošli u našu zemlju, posebno kada se njihove investicije odnose na djelove Crne Gore u koje je ulaganje neophodno”, poručio je Martinović.   Ministar je takođe istakao da je upoznat i da prati rad Turkcham u Crnoj Gori.   U zaključku sastanka, ambasador je zahvalio na prijemu, uz očekivanje da je sastanak samo uvertira za uspješnu saradnju.